top of page
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

CEZA VE DAVA ZAMANAŞIMI

CEZA VE DAVA ZAMANAŞIMI

Genel Olarak

Suç teşkil eden bir fiilin işlenmesiyle doğan cezalandırma yetkisini devlet, suçlu aleyhine kamu davası açmak ve bu dava sonunda verilen cezayı çektirmek suretiyle kullanır.

Ceza verme hakkı kullanılmamak suretiyle düşen haklardan değildir. Bu bakımdan kural olarak bu hakkın belli bir zaman kullanılmaması onun düşmesine yol açmaz. Ancak devlet bazı düşüncelerle belli bir zaman geçtikten sonra cezalandırma yetkisini kullanmakta yarar görmeyebilir. İşte zamanaşımı kurumu devletin belli şartlar altında cezalandırma yetkisinden vazgeçtiğinin ifadesi olarak kanunlarda yer almaktadır.[1]

Bu vazgeçme işlenen suç için belirli sürelerin geçmesi üzerine fail hakkında kamu davası açmamak veya kesinleşmiş mahkumiyetin gereği olan cezanın infazını artık gerçekleştirmemek şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Zamanaşımının dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Dava zamanaşımı, bir suçla ilgili olarak kovuşturma yapılmasına engel olurken; ceza zamanaşımı, kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün gereği olan cezanın infazını engellemektedir. Buna göre zamanaşımını, suçun işlenmesinde veya cezanın verilmesinden sonra geçen uzun bir zamanda devletin cezalandırma yetkisini düşüren sebep olarak tanımlamak mümkündür.[2]

Dava Zamanaşımı

Suçun işlenmesinden sonra kanunda öngörülen belirli sürelerin geçmesiyle, sanık hakkında soruşturmanın yürütülmesine, kamu davasının açılmasına veya açılmış kamu davasının devamına engel olan kuruma dava zamanaşımı denilmektedir. [3]

Kunter, dava zamanaşımını ‘suç faili hakkında suçu kovuşturulamaz hale getirmek sonucunu doğurmak üzere belli bir zamanın kanunda yazılı şartlar altında geçmesi’ şeklinde tanımlamıştır.[4]

Dava zamanaşımı kanun koyucu aksini belirtmedikçe tüm suçlar için geçerlidir. TCK 66. Maddenin 7. Fıkrasında bazı suçlar hakkında dava zamanaşımını işlemeyeceği kabul edilmiştir. Buna göre ceza kanununun 2. Kitabının 4. Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya 10 yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi halinde dava zamanaşımı uygulanmayacaktır.

Dolayısıyla millete ve devlete karşı işlenen suçlar arasında işlenen suçlar arasında yer alıp ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan çok hapis cezasını gerektiren suçlar, eğer yurt dışında işlenmiş iseler, bunlar hakkında dava zamanaşımı işlemeyecektir.[5]

Bunun dışında kanunun 2. Kitabının 1. Kısmının 1. Bölümündeki ‘soykırım ve insanlığa karşı suçlar’ bakımından da zamanaşımı işlemeyecektir. Kanun koyucunun yurt dışında işlenen suçlarla yurt içinde işlenen suçlar arasında böyle bir ayrım yapmasının nedeni, bu suçların yurt dışında işlenmesi halinde süresi içinde dava açmakta ve cezalandırmakta güçlük bulunmasıdır.[6]

Zamanaşımı Süreleri

TCK da dava zamanaşımı süreleri sadece suçlar için öngörülen cezanın ağırlığına göre beş grup olarak belirlenmiştir. Ancak beş grup halinde belirlenen bu süreler fiili işlediği sırada 12-15 ve 15-18 yaş grubunda yer alan çocuklar için belli oranda indirilmiştir.

Tam ceza ehliyetine sahip olanlar bakımında zamanaşımı süreleri TCK nın 66/1. Maddesinde dava zamanaşımı süreleri suçu işlediği sırada 18 yaşından büyük olanlar esas alınarak belirlenmiştir. Daha sonra 2. Fıkrada öngörülen oranlarda küçükler için indirim yapılması gerekmektedir. Cezanın ağırlığına göre değişen temel dava zamanaşımı süreleri aşağıdaki gibidir:

- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 30 yıl,

- Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 25 yıl,

- 20 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıl,

- 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 15 yıl,

- 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıl.

12-15 yaş grubu bakımında süreler; fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş, 15 yaşını doldurmamış çocuklar hakkında 1. Fıkra ile belirlenen temel sürelerin yarısının geçmesiyle kamu davası düşecektir. (Madde 66/2) Buna göre 12-15 yaş grubu çocuklar için dava zamanaşımı süreleri;

- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 15 yıl,

- Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 12 yıl 6 ay,

- 20 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda 10 yıl,

- 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 7 yıl 6 ay,

- 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 4 yıl.

15-18 yaş grubu bakımından sürelerde; fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş, 18 yaşını doldurmamış olanlar hakkında işleyecek dava zamanaşımı süresi, 1. Fıkradaki temel sürelerin 3’te 2 si kadardır. Hemen belirtelim ki bu kişiler için dava zamanaşımı sürelerini duruma göre ay olarak hesaplamak gerekmektedir.

- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıl,

- Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 16 yıl 8 ay,

- 20 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda 13 yıl 4 ay,

- 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 10 yıl,

- 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 5 yıl 4 ay.[7]

Dava Zamanaşımını Durduran ve Kesen Sebepler

Kanunda öngörülen bazı sebeplerle zamanaşımı süresinin hiç işlemeye başlamaması veya işlemeye başlayan dava zamanaşımı süresinin ilerlememesi zamanaşımının durmasını; işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin yine kanunda öngörülen bazı sebeplerle sıfırlanarak baştan tekrar işlemesi ise zamanaşımının kesilmesini ifade etmektedir. [8] [9]

Dava Zamanaşımını Durduran Sebepler

TCK nın 67. Maddesine göre dava zamanaşımını durduran 4 neden bulunmaktadır[10]:

İzin, karar, bekletici meselenin çözümü ve fail hakkında kaçak kararının verilmiş olması.

İzin: Bazı hallerde kamu davasının açılması, yetkili merciden izin alınmasına bağlanmıştır. Örneğin TCK m.299/3,305/3, 306/5.

Kanunda soruşturma veya kovuşturma yapılmasının izin alınmasına bağlı olan suçlarda zamanaşımı süresinin izin alınmasına kadar duracağı belirtilmiştir. Soruşturması ve kovuşturması izne bağlı suçlarda zamanaşımı suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlar. Ancak gerekli iznin alınması için yapılan başvuru üzerine, bu başvurunun sonuçlanması anına kadar zamanaşımı durur.[11]

Karar: Soruşturulması veya kovuşturulması karar alınmasına bağlı suçlarda da suçun işlenmesiyle birlikte zamanaşımı işlemeye başlar. Ancak savcının karar almak için yaptığı başvuru üzerine zamanaşımı durur ve karar alındığı takdirde süre kaldığı yerden işlemeye başlar.

Karar için yapılan başvurunun reddi halinde başvuru hiç yapılmamış gibi zamanaşımı süresi hesaplanır.[12]

Bekletici Meselenin Çözümü: Kamu davasının açılması ya da açılmış bulunan davanın görülmesi ceza mahkemesinin yetkisinin dışında kalan bir sorunun çözülmesine bağlı olduğu hallerde,[13] bu konuda yetkili merci tarafından karar verilinceye kadar asıl davaya bakan mahkemece davanın durmasına karar verilebilir.

Bekletici meselenin sonucunun beklendiği bu dönemde dava zamanaşımı işlemez [14] ve sorunun çözümlendiği andan itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder.[15]

Bekletici mesele soruşturma aşamasında söz konusu olabileceği gibi, kovuşturma aşamasında da söz konusu olabilir.[16]

Fail Hakkında Kaçak Kararının Verilmiş Olması: Kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar zamanaşımı duracaktır.

CMK ya göre, kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilmesi mümkün ise de, daha önce sorgusu yapılmamış ise mahkumiyet kararı verilmez.

Dava Zamanaşımını Kesen Haller

Aşağıda sayılan hususlar dışındaki usuli işlemlerin zamanaşımını kesici bir etkisi yoktur. Örneğin dosyaların birleştirilmesine ya da ayrılmasına ilişkin kararlar[17] gibi.

Şüpheli veya Sanıklardan Birinin Savcı Huzurunda İfadesinin Alınması veya Sorguya Çekilmesi: Eğer bir suçta birden fazla kişi, çeşitli sebeplerden şüpheli veya sanık durumunda iseler, kanunun ifadesine göre bunlardan birinin ifadesinin alınması veya sorgulanması sanıkların tamamı bakımından zamanaşımını kesecektir.

Soruşturma evresinde kolluk ya da idari makamlar tarafından sanığın ifadesinin alınması zamanaşımını kesmeyecektir.[18]

Şüpheli veya Sanıklardan Biri Hakkında Tutuklama Kararının Verilmesi: Zamanaşımı şüpheli, veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesiyle sanıkların tümü için kesilecektir.

Eğer şüpheli veya sanık hakkında işlediği çeşitli suçlar nedeniyle soruşturma veya kovuşturma yapılmaktaysa, tutuklama kararı hangi suç için verilmişse sadece o suç için zamanaşımı kesilecektir.[19]

Suçla İlgili İddianame Düzenlenmesi: Zamanaşımını kesilmesi bakımından iddianamenin mahkemece kabulü ve kamu davasının açılmış olması şart değildir; işlemlerin tamamlanıp iddianamenin mahkemeye verilmiş olması gerekir.

Sanıklardan Biri Hakkında Mahkumiyet Hükmü Verilmesi: Aynı dosya kapsamında çeşitli sebeplerle birden çok kişinin sanık olarak yargılandığı hallerde sanıklardan biri hakkında bile olsa mahkumiyet kararının verilmiş olması, sadece mahkum olan sanık için değil, aynı dosya kapsamında yargılanan diğer kişiler için de dava zamanaşımını kesecektir.

Zamanaşımını kesen mahkumiyet kesinleşmemiş mahkumiyettir.[20]

Ceza Zamanaşımı

Zamanaşımının diğer türü olan ceza zamanaşımı, kesinleşmiş mahkumiyet kararından itibaren hükmedilen cezanın belli bir süre infaz edilememesi halinde devletin infaz yetkisini kaldıran bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ceza Zamanaşımı Süreleri

Ceza zamanaşımı süreleri kesinleşmiş mahkumiyetin ağırlığına ve türüne göre belirlenmektedir:

Suçu işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmuş olanlar bakımından zamanaşımı süreleri:

- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında40 yıl,

- Müebbet hapis cezalarında 30 yıl,

- 20 yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında 24 yıl,

- 5 yıldan fazla hapis cezalarında 20 yıl,

- 5 yıla kadar hapis ve adli para cezalarında 10 yıldan ibarettir.

Suçu işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar bakımından zamanaşımı süreleri:

- Ağırlaştırılmış müebbet hapiste 20 yıl,

- Müebbet hapiste 15 yıl,

- 20 yıl ve daha fazla süreli hapislerde 12 yıl,

- 5 yıldan fazla süreli hapiste 10 yıl,

- 5 yıla kadar hapiste ve adli para cezalarına mahkumiyette 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Suçu işlediği sırada on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olanlar bakımından zamanaşımı süreleri:

- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında 26 yıl sekiz ay,

- Müebbet hapis cezalarında 20 yıl,

- 20 yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında 16 yıl,

- 5 yıldan fazla hapis cezalarında 13 yıl 4 ay,

- 5 yıla kadar hapiste ve adli para cezalarında 6 yıl 8 aydan ibarettir.

Ceza zamanaşımı hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir süratle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır.

İnfazın kesintiye uğradığı hallerde, işleyecek zamanaşımı süresi, kesinti anına kadar infaz edilen sürenin toplam cezadan düşülerek hesaplanmasını gerektirmektedir.[21]

Ceza Zamanaşımının Kesilmesi

Ceza zamanaşımının kesilebilmesi için öncelikle işlemeye başlaması gerekmektedir. Zamanaşımı kesinleşen mahkumiyet hükmünün infazına başlamadan veya kesintiye uğramasından sonra işlemeye başlayacaktır. Hükmün infazı sırasında zamanaşımı işlemez.[22]

Mahkumiyet hükmünün infazı için hükümlüye yapılan tebligat: Mahkumiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye yapılacak tebligat zamanaşımını kesecektir.

İnfaz için zorla getirme ve tutuklama müzekkerelerinin tebliğ edilmesi ceza zamanaşımını kesecektir. Doğrudan mahkumiyet hükmünün infazı ile ilgili olmayan tebligatlar, örneğin yargılama giderlerinin ödenmesine ilişkin tebligatlar ceza zamanaşımını kesmeyecektir.[23]

Hükümlünün infaz amacıyla yakalanması: Bunun dışında bir yakalama örneğin mahkumun diğer bir suç şüphesiyle yakalanmış olması halinde zamanaşımı kesilmez.

Eğer hükümlü adli para cezasına mahkum olmuş ve bunu ödemediği için cezası hapse çevrilmişse bu halde dahi yakalama zamanaşımını kesecektir.

Üst sınırı iki yıldan fazla hapsi gerektiren kasti yeni bir suçun işlenmesi: Kişinin daha önce mahkum olduğu suça ilişkin zamanaşımı süresi işlerken; iki yılın üstünde hapis cezasını gerektiren yeni bir suç işlemesi halinde zamanaşımı kesilecektir. Mevcut bir mahkumiyete ilişkin zamanaşımı süresi işlerken işlenen yeni suç kanunda öngörülen soyut cezanın üst sınırı iki yılın altında ise veya bu suç için sadece adli para cezası öngörülmüş ise zamanaşımı kesilmeyecektir.

Ceza Zamanaşımının Durması

Ceza zamanaşımının durmasıyla ilgili düzenleme ye göre: ‘(1) Birden fazla mahkumiyeti olan kişi bu mahkumiyetlerden birine ilişkin cezayı infaz kurumunda çektiği sürece diğer cezalar açısından ceza zamanaşımı işlemez. (2) Cezanın infazının ertelenmesi veya durdurulması halinde, bu cezaya ilişkin zamanaşımı işlemez.’

Dava ve ceza zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün 24 saat, bir ay 30 gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. (m. 72/1)

Dava ve ceza zamanaşımı re’sen uygulanır ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlü vazgeçemezler. (m.72/2).[24]

[1] Eren/Danışman/Artuk, s. 934; Önder, Genel Hükümler, s. 768


[2] Yüce, s. 192.


[3] Murat Kayançiçek, Dava Zamanaşımı ,2005


[4] İçel/Sokullu-Akıncı/Özgenç/Sözüer/Mahmutoğlu/Ünver,İçel Yaptırım Teorisi,2,s.339


[5] Erem/Danışman, Artuk s.1003


[6] Dönmezer/Erman, III, (11) , No 2011


[7] Doç. Dr. Mahmut Koca- Doç. Dr. İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 2010


[8] Önder , Genel Hükümler, s. 789


[9] Dava zamanaşımını durduran veya kesen nedenlerin özel hukuk kökenli olduğu hususunda bkz. Fahri Gökçen Taner, ‘TCK nın 5. Maddesinin yürürlüğe girmesi karşısında TCK dışındaki kanunlarda yer alan dava ve ceza zamanaşımını durduran nedenlerin yürürlük durumu’, TBBD, 2009/83, S. 143 vd.


[10] Diğer kovuşturma şartlarında şikayet ve talebe maddede yer verilmemesi nedeni hakkında bkz. Dönmezer/Erman, III, (11), No: 2048


[11] Dönmezer/Erman, III, (11) , No:2048


[12] Dönmezer/Erman, III, (11) , No:2049


[13] Yaşar, s. 1513


[14] Yaşar, s. 1514


[15] İçel/Sokullu-Akıncı/Özgenç/Sözüer/Mahmutoğlu/Ünver, İçel Yaptırım Teorisi , (2), s. 356-357


[16] Dönmezer/Erman, III, (11) , No:2050


[17] Yaşar, 1493


[18] Mahmut Koca, İlhan Üzülmez Türk Ceza Hukuku, s. 627


[19] Demirbaş, Genel Hükümler, (6), s. 695


[20] İçel/Sokullu-Akıncı/Özgenç/Sözüer/Mahmutoğlu/Ünver, İçel Yaptırım Teorisi, (2), s. 349, dpn.199


[21] Dönmezer/Erman, III, (11), No: 2065; Önder, Genel Hükümler, s. 800-801


[22] Dönmezer/Erman , III,(11), no: 2066


[23] Artuk/Gökcen/Yenidüya, Genel Hükümler, (4) s. 1021; Dönmezer/Erman, III, (11), No: 2067; Özbek, TCK İzmir şerhi, s. 694; Önder, Genel Hükümler, s. 805; Centel//Zafer/Çakmut, (4), s. 640


[24] Mahmut Koca, İlhan Üzülmez Türk Ceza Hukuku s. 634

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
KANUNLARIN ANAYASAYA UYGUNLUĞU

KANUNLARIN ANAYASAYA UYGUNLUĞU SİYASİ DENETİM HUKUKİ DENETİM – ŞEKLİ DENETİM SOYUT NORM DENETİMİ SOMUT NORM DENETİMİ ESAS YÖNÜNDEN...

 
 
 

Comentarios


bottom of page